Gövdemiz sezinlediği tehlikelerden ya da sevmediği ortamlardan, insanlardan uzaklaşmak, bunu yapma imkanı yoksa duruş açısını aksi yöne döndürme eğilimindedir.
Beden ağırlığının önemli bir kısmını oluşturan gövde, bu ağırlığı aşağıdaki eklemlerimize aktardığından, gövdenin duruşunun her değişikliği enerji harcanmasını ve yeniden denge pozisyonu alınması gerektirir. Bu nedenle gövde hareketlerinin bizim farkında olduğumuz, çoğu zaman da olamadığımız sebepleri vardır.
Sohbet etmekten keyif almadığımız bir arkadaşımız, fazla sevmediğimiz bir iş arkadaşımız ya da bulunmaktan çok hoşlanmadığımız bir yer veya bizi rahatsız, tedirgin eden bir resim… tüm bu durumlarda gövde sözünü ettiğimiz kişi ve durumlardan uzaklaşma eğilimindedir. Uzaklaşamadığında ise bir kaç derecelik bile olsa bir açı ile ön cephesini başka yöne çevirir.
Bu hareket beden dili literatüründe “ventral yadsıma” olarak adlandırılır.
Ventral yadsıma çoğu zaman fark edilmez bile. Örneğin birbirinden sıkılmaya başlayan çiftler yine el ele tutuşmaya devam edebilir ancak eller eskisi gibi sıkı kavramaz birbirlerini. Ya da dar bir alanda (örneğin arabanın arka koltuğu) çok yakın oturmak zorunda kalan insanların başları aksi istikamettedir.